Diken dala, dal yaprağa, yaprak goncaya hayran! Dal dikensiz, yaprak dalsız, gonca yapraksız olmaz! Nefis can'a, can bedene, bedense ruha hayran! Can nefissiz, beden cansız, ruhsa bedensiz olmaz.!

Bir mürid, şeyhine karşı olan muhabbeti vasıtasıyla an be an onun boyasıyla boyanır ve in’ikas yoluyla nurlanır. 
Bu muhabbet ve nur­lanma kâmil mânâda olursa bu hâle fenâ fişşeyh denir. 
Şeyhin, mü­ridi yetiştirdiğini, müridin de kendi istifadesini bilmesi şart değildir. 
Ni­tekim güneşin harâretiyle yavaş yavaş yetişen ve günlerin geçme­siyle olgunlaşan nebâtat yetiştiğini bilmediği gibi, onların kemale erme­sine sebep olan güneşinde bunu idrak etmesi gerekli değildir.
İslamboli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder