Diken dala, dal yaprağa, yaprak goncaya hayran! Dal dikensiz, yaprak dalsız, gonca yapraksız olmaz! Nefis can'a, can bedene, bedense ruha hayran! Can nefissiz, beden cansız, ruhsa bedensiz olmaz.!

AL BAŞINI AYAKLAR ALTINA!

“Aşkı canından eksik etme de iyi işlerin meyve versin, çoğaldıkça çoğalsın” (Divanı Kebir)

—Meyveden kasıt nedir?
Meyvenin ağaca faydası yoktur. Ağaç meyve vermeye başladıkça ondan zevk alır, lakin ağacın meyvesi kendinden gayriyedir!
Marifet odur! Kendinden gayriye meyve olabiliyorsan eğer bitti! Marifet odur! O zaman kıymetli olursun! 

Sen sana değer biçme derler, şu bahçenin kirazı hiç birine benzemez. Allahın Rahmetine kişi yolcu oldu mu, onun meyvesi kendinden gayriyedir!

“Göster dedim merdiveni, göster de göklere ağayım. Dedi ki: Merdiven, senin başındır, başını al ayaklar altına. Ayağını başının üstüne koydun mu yıldızların üstüne ayak basarsın. Heva ve hevesini yendin mi ayağını havaya atarsın, hadi gel.” (Divanı Kebir)


-Al başını ayaklar altına! Ne demek?
SECDE! Secdenin hakikatinden bahsediyor Hazreti Mevlana. Kişinin başını ayaklar altına alabilmesinin tek yolu secde yoludur. Benim anlım sizin ayaklarınızın bastığı yerdedir.
Secdede taharet, kademde lazımdır, secdede değil! Yani namazlık ayağın altına serilir, secde yerine değil!
Nefsini kandırabilmişsen alnını yere koyabilmek için zaten tutmuşsun demektir ucundan. Ama bu çok önemli, taharet kademdedir! Ayağını bastığın yere sahip çık. Ayağını sağlam bas!


 Acayip. Marifet alnını secdeye koyacak kadar nefsini tutabilmek! Alnını secdeye koyarken bil ki, senin başın yani senin nefsin ki, kasıt odur, herkesin nefsinden daha aşağı! 
Bil ki, herkesin nefsi senden üstün!
Bil ki herkesin yaptığı amel senden daha kıymetli, herkes senden daha kıymetli!

En aşağı olan sensin de! ve başını öyle koy secdeye!
O zaman işte seyredersin âlemleri…

O zaman işte Allah yükseltir seni, o secde ile sen yükselirsin!
Rucu edersin… H.z Muhammed Mustafa’nın (s.a.v)Ruhuyla…

Meseleye bakarken daima Allahın muhatap aldığı nefis ve emir haliyle bakmak lazım. ALLAHIN EMRİ! KULUN KULLUĞU! Eğer bunu doğru ayırt etmeyi başarıp, bunun üzerine hayatı inşa edebilirse insan o zaman yükselir şüphesiz!
Bizi yükselmekten alıkoyan şey nedir?
NEFSİMİZ!
Öylesine dolu, öylesine ağırlık var ki, bizim yükselmemize fırsat bırakmıyor. Tam bir parça yükseleceksin biniyor tepene, çöküveriyor. Tam bir parça felah bulacaksın biniyor omuzlarına çökertiyor seni.
Onun için İnşallah ur Rahman şu içinde bulunduğumuz zamanda bilhassa namazlarımıza, secdelerimize, ibadetlerimize, tespihimize dikkat etmemiz gerekiyor ki, nefsimizin ağırlığından kurtulup ruhaniyetimiz ferah edebilsin bir parça.


Bizi Rabbu Teâlâ’nın rahmet denizine ulaştıracak şey Nefis bineğidir. O nefis bineğine gem vuramadığımız için hep geri geri gidiyoruz. Hep aşağı, aşağı düşüyoruz.
Hâlbuki bir kere gem vurmayı becerebilirsen alır götürür seni taa uzaklara.!yukarılara taşır.

Her nefis vahşi at gibidir. İhtiyaç duyduğu şey sağlam bir binici!


Bir düşünsene nefis bineğinin üstünde kaç saniye kaldığını. Ne kadar ona hükmedebildiğini. Ne kadar ona engel olabildiğini. Ne kadar onun üzerinde kalmayı becerebildiğini. Düşün bakalım, Onun için Cenabı Hak akıbetimizi hayır etsin!


Her ne kadar noksanımız varsa, Cenabı Hak bizi en azından gönüllerimizi, hakkı hak bilecek kadar gönüllerimizi kandırmayı nasip etsin…


Ve elhamdulillah, noksanımızla, hatamızla, yanlışımızla birlikte bizi hakkı bekleyenlerden kıldı, bunun için de minnet ve teşekkürümüz var!
Ve minallahuttevfik.


İslamboli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder