Kişi hak denilen şeye bir kere kendini kaptırırsa
eğer, onun derinliğinde kaybolur. İnsanın sağlamken söylediğiyle arazlı
söylediği birbirinden çok farklıdır. Allah esirgesin. İnsan o halde söylediğini
hak zanneder. O öfke halinde, haset halinde..O halde söylenen her şey şeytana
aittir. Allah muhafaza. Öfke şeytandandır!!
Çeşme su akıyor, çeşme zehir akıyor, ikisi de çeşme!
İkisinden de akıyor. Akıyor da birinden su, birinden zehir akıyor. Kendi
kabahatine çare bulmak için çeşmeyi ve akışını suçluyor. Ben varım, yaşıyorum,
Allah yarattı, öyle oldu, böyle oldu gibi bin türlü bahane ile kişi kendi
nefsinden kaynaklanan o fenalığa meşrutiyet kazandırıyor. Olmaz. Allahtan utan,
sığın, kork! Tövbe! Allahım ben bilemedim de! Bunu her gün söyle. Bu gün ben ne
yaptıysam Allahım affet..Tövbe. Konuş, Cenabı Allahla konuş.
Uzak zannediyoruz Allahı kendimizden. Yahu nasıl
olabilir. Yaradan yarattığından nasıl uzak olabilir. Secde et! Zevk al!
Allahımız bizim, Rabbimiz bizim!
Esmalarıyla tarif etmiş kendisini, canlandır, hayal
kur! Şekil deme! Allah şekilli değil!!
Öyle bir mana kazandır ki o mananın karşısında
azametinden secde et!
Allahuekber dediğinde bir düşün ne ifade ediyor.!
Allah!
Herkesin “Allahuekber” dediğinde yere yıkılması
gerektir…
Öfke, haset, kıskançlık, gıybet Şeytandandır. Her
kim ki bu hasletlerden birine sahipse bilsin ki şeytanın onun üzerinde hükmü
var! Bundan kurtulmadıkça ne bu dünya ne ahret hayatında kendisine bir huzur
beklemesin…En önemli tesir, Şeytan ve nefsaniyetidir!!
“İYİLİK TOPRAĞA EKİLEN TOHUM GİBİDİR”!
İnsandaki en büyük hayr, hayr tohumunu ekmeyi
becerebilmektir! İnsan tabiatı hayra yakın şerre uzaktır.
“HAYR İNSANIN PEŞİNDEN KOŞAR, İNSAN ŞERRİN PEŞİNDEN
KOŞAR”!!
Hayr, cenabı hakkın izniyle zuhur bulmak için gayret
peşindedir. Şer kendisine mecra bulamadığı için kendi tohumunu yetiştirecek
mecra peşindedir!
“BEYNİNLE ANLAMAYA ÇALIŞIRSAN YORULURSUN! KALBİNLE
ANLAMAYA ÇALIŞ”!
O zaman rahat edersin. Bir mesele kulaktan beyne
giderken aslında kalbe iner.
KALP KABUL EDERSE BEYİN MÜTEALA EDER!
Kalp kabul etmese beyin reddeder. Akıl dediğin şey sadece
dış dürtülerle harekete geçen şeylerdir. Başlı başına faaliyet gösteren şey
değildir akıl!
Kendi başına asla faaliyet göstermez. Mutlaka bir
dış etkene ihtiyaç vardır. Değil mi?
Ya duyacak, ya görecek, ya koklayacak, ya tadacak,
ya dokunacak!!
Bunların olmadığı bir ortamda aklın herhangi bir
faaliyeti olur mu?
İşte aklı doğru şekilde kullanabilmenin yolu duyu
organlarını doğru şekilde hareket ettirebilmektir.!
Gül koklarsan gül düşünürsün!
Tatlı yersen tatlı düşünürsün!
Hoş yere dokunursan hoş görünürsün!
Güzel söylersen güzel düşünürsün!!
Bu kadar birbirinden ayrı ve keskin. Akıl böyle
acayip bir şey. Onun için bütün bunların dışında beş duyu organın ve aklın
dışında bize hayatiyetimizi hissettiren tek şey kalbimizdir.
Aklın mutlu olduğundan yürek hüzünlenebilir!
Aklın zevk aldığından yürek kederlenebilir!
Akıl cehaletle hareket eder!
Yürek kemaldedir!
Vesselam.
İslamboli
İslamboli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder