Diken dala, dal yaprağa, yaprak goncaya hayran! Dal dikensiz, yaprak dalsız, gonca yapraksız olmaz! Nefis can'a, can bedene, bedense ruha hayran! Can nefissiz, beden cansız, ruhsa bedensiz olmaz.!


 Ümmetin Mevlid-i Şerif Kandili Mubarek olsun.
 Cenab-ı Hak bu mubarek gece hürmetine günahlarımızı bağışlasın ve 
üzerimizdeki her hoşlanılmayan hali hayırlara tebdil eylesin inşallah.
İslamboli

Her Ruh bedene çakılmış bir çividir!!
Çivinin uzunluğunu ancak çakan bilir!!


İslamboli
Bu ülkede köpeğini kaşıyanlarla göbeğini kaşıyanlar birbirleri hakkında saygılı olduklarında, entellektüeller dantellektüellerle aynı havayı soluyup aynı hayali paylaştıklarında, insanlık iddiasında bulunup hayvan haklarını savundukları kadar insanlara da ilgi duyduklarında, zenginler aslında fazla olan servetlerinin fakirlerde olmayan bir şekilde onlardan alınmış kısım olduğunu düşündüklerinde, sağlıklılar hastaların ne kadar çaresiz ve muhtaç olduğunu hissederek en azından onlar için dua ve hizmet etmeye başladığında, anne babalar çocuklarının bir eğlence malzemesi veya kendi hayatları için bir engel değil istikbal olduğunu öğrendiklerinde, 
ve herşeyden önemlisi yaradılan Yaradan'ını bilip, kulluğun gereğini yerine getirdiğinde dünya zaten cennete benzemiş demektir!
 
islamboli

PÜF NOKTASI!

..Ben biliyorum deme, ben bu işe layıkım deme, ben oldum deme, ben tamamım deme, deme, nefsin seni bırakmaz. Tarikat öyle bir hakikate sahip ki, bu hakikati erbabından başkası bilmez! İtiraz etme! Sana yanlış gelebilir! Sen bunu çok farklı algılayabilirsin,her sözü söyleyene bakma, söyletene bak ,eğer sana Efendin'den bir söz geliyorsa, itiraz eden sen olma..Çünkü her nasihat dinleyen içindir, her nasihat söz tutacak insan içindir..Tutulmayan sözün nasihati kimseye fayda vermez! İşte bilmekle bilmemek arasındaki fark budur, bilmek kafi midir?değildir..Eğer her bilen bildiğiyle amel edecek olsaydı,bu dünya üzerindeki herkes birer alim olurdu,profesör olurdu..herşeyin bir püf noktası var!
Bilir misiniz püf noktası ne demek?
 

-Püf Noktası-

Vaktiyle testi ve çanak-çömlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak, kalfa olup artık kendi başına bir dükkan açmayı arzu eder olmuş. Ne yazık ki her defasında ustası ona:



“Sen daha bu işin püf noktasını bilmiyorsun, biraz daha emek vermen gerekiyor” dermiş.


Ustasının bu sonu gelmez nasihatlerinden sıkılan kalfa, artık dayanamaz ve gidip bir dükkan açar. Açar açmasına da yeni dükkanında güzel güzel yaptığı testiler, küpler, vazolar, sürahiler onca titizliğe ve emeğe rağmen orasından burasından yarılmaya, yer yer çatlamaya başlar. Kalfa bir türlü bu çatlamaların önüne geçemez. Nihayet ustasına gider ve durumu anlatır.


Usta, “Sana demedim mi evladım; sen bu işin püf noktasını henüz öğrenmedin. Bu sanatın bir püf noktası vardır” demiş.


Usta bunun üzerine tezgaha bir miktar çamur koyar ve, “Haydi” der, “geç bakalım tezgahın başına da bir testi çıkar. Ben de sana püf noktasını göstereyim.”


Eski çırak ayağıyla merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başladığında usta önünde dönen çanağa arada sırada "püf!" diye üfleyerek zamanla testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatıp giderir. Böylece çırak da bu sanatın “püf!” denilen noktasını öğrenmiş olur."...


Şimdi herşeyi bilebiliriz, herşeye hakim olabiliriz, herşeyi anladığımızı zannederiz iddia ederiz ama herşeyin bir püf noktası vardır!!

İşte hayatı kurtaran şey o püf noktasıdır!
Gel sen bunu hayatın her yerine adapte et!
Rahat yaşamanında püf noktası var, huzurlu yaşamanında püf noktası var, mutlu olmanında püf noktası var!
Kimi çiçek var suyu çok sever, kimi çiçek var suyu hiç sevmez! Kimisi güneşten hoşlanır kimisi gölgeden..Kimi hava ister, kimi rutubetten hoşlanır!
Sen saksındaki çiçeğin ne olduğunu bilmessen eğer kurutursun!!


Bilmek bu!

Bilmek neyi bilmediğini bilmektir!
Bilmek neyi bildiğini bilmek değildir!
Çünkü insan bildiğinin değil, bilmediğinin cahilidir!
Bildiğini iddia eden kişi ise kibirden söylüyordur bildiğini..
Zira neyi bilirsen bil, dinlemeyi bilmelisin ki, bilmediğini öğrenesin!
Herkesin herşeyi anlamaktaki hali farklı farklı olduğu halde zanneder ki, herkes her anladığını diğerlerinin anladığı gibi düşünür! Hayır! Aynı sözü dinlersin, kırk kişi dinlese kırkıda farklı anlar! Çünkü sözde hikmet vardır! 

Kelime ALLAHIN'dır..Kötü söz söylemek neden günahtır, çünkü, kelimenin sahibi Allah'tır!...

İSLAMBOLİ

Kurban!

İbrahim (a.s)'ın Rabbine verdiği sözdür kurban!
İsmail (a.s)'ın babasına itaati ve teslimiyetidir kurban!
ALLAH'ın (c.c) Cebrail (a.s)'a emri ve Cebrail (a.s)'ın gök den yeryüzüne taşıdığı emanettir kurban!
Hz peygamberin mübarek babası Hz Abdullah'ın adıdır kurban!
Müminlere peygamberimizin sünneti, ALLAH'ın şeriat emridir kurban!
İlahi emre itaatle ölüme rıza, boyun eğmektir kurban!
Her yıl vakti geldiğinde ifa edilen ibadet ve insanlara kefaret ve o yıla berekettir kurban!
Bütün islam aleminin ve hususen tüm ihvan kardeşlerimin kurban bayramını tebrik eder hayırlara vesile olmasını
 Cenabı Haktan niyaz ederim.
İslamboli

maddiyat ve huzur

 görüntülü sohbet;


maddiyat ve huzur http://www.youtube.com/watch?v=VRA4Rt-2qDQ

dünyanın akıbeti ve haberi
http://www.youtube.com/watch?v=ZvUr8ZfO5cA&feature=related

Ben demek ne kadar kolay!


Ben demek ne kadar kolay !!!
Ben, iyi de sen kimsin ? Kişinin sorması gereken en doğru sual budur aslında ! 
Sen kimsin ? Varlığını Ben olarak nitelendirip o benden haberi olmayan, o ben i tanımadığı halde her şeyi bildiğini iddia eden bir cahil !!!
Öylesine büyük bir cehalet ki, tedavisi ancak kendi cehlini kabul ederek o beni tanımakla mümkün. Ben hastalığı öylesine sinsi ve acımasız ki, kendinden baş...kasına asla değer vermeksizin ve kendindeki hastalığı bilmeksizin herkesi hasta görecek kadar zalim.

''MEN AREFE NEFSEHU FEKAD AREFE RABBEHU''

Kim ki nefsini bildi o RABBİ ni bildi. İşte bu hastalığın tedavisinden elde edilecek olan şey böylesine önemli ve muhakkak lazım olandır.
Ben dediğimiz şey bu cismimizle görülen nefsimiz, yani varlık alemindeki gerçeğimiz.
Yani CENABI ALLAH IN c.c, şerefli mahluk olarak yaratıp sonra akıl nimetiyle dünya üzerinde bir müddet kalmamıza ve kendi hükmünün icrasına memur kıldığı, hani siz bana bir söz vermiştiniz ya ben size sorduğumda sizlerde bana "evet muhakkak ki sen bizim RABBİMİZSİN" diyerek karşılıklı sözleşmiştik ya diyerek dünya hayatının nihayetinde tekrar o ben leri muhatap alacağı 
''ben'' leriz bizler.
Şimdi sorma zamanı ben kimim? 
Ve vereceğimiz cevap bizim gerçekliğimizi ortaya koyacak. vesselam.

İslamboli

edep


Edep sahibinde güzeldir ,
edepsizin sözü kalbinin aynasıdır!

İslamboli

Allah Yolunda..



Allah yolunda öldürülenleri sakın ‘ölüler’ saymayın. velakin , onlar, Rableri Katında diridirler, rızıklanmaktadırlar. Allah’ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir. Onlar, Allah’tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah’ın mü’minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler. 

(Al-i İmran Suresi, 169-171)

Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin; lakin onlar diridirler. Fakat siz bunu anlayamazsınız. (Bakara Suresi, 154)

Ya hayır söyleyerek hayra nail ol,



İbn-i Abbas (r.a) dilini tutarak: “Ya hayır söyleyerek hayra nail ol, yahut şerri söylemekten sakın selamet bul " demiştir.

Dili muhafaza etmek her yerde ve her zaman en mühim işlerdendir. Çünkü dil kalbte bulunanların tercümanıdır. Dilin hatadan uzak kalması ise kalbe bağlı kalmasıyla mümkündür. Bazı büyükler demişlerdir ki: “Sükûtu ganimet bilmeyen ve sükûtun faziletini anlamayan kimse konuştuğu zaman boş ve lüzumsuz şeyler konuşur. Onun için dili muhafaza etmek gerekir.

 

İslamboli